23 Ocak 2010 Cumartesi

SULTAN ŞEYHMUS (MUSA BİN MAHİN EL-MARDİNİ K.S.)

Hz. Abdülkadir Geylani devrinde yaşamış evliyanın büyüklerinden olan Şeyh Musa Ezzuli, Mardin’de yaşamış, orada vefat etmiştir. Kabri şerifleri, Mardin Şehrine yaklaşık 20 km. mesafede, Diyarbakır yolu üzerinde olup ziyaretgâh-ı enamdır. Kabri şeriflerinin bulunduğu makam ,aynı zamanda O’nun irşad faaliyetlerini sürdürdüğü dergahı idi.Doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir.Ancak ,O’nun, Hz. Abdülkadir Geylani ile olan yakınlık ve samimiyeti, yaşadığı devir,hayatı ,tasavvufi kişiliği hakkında sarih bilgiler vermektedir. Hz. Abdülkadir Geylani’nin menakıbı hakkında telif edilmiş tüm eserlerde , O’nun ismi zikredilmekte, kişiliği anlatılmakta, Hz. Abdülkadir Geylani’ye olan bağlılığı , sevgisi ve edebi vurgulanmaktadır. O, heybetli, gayet güzel görünüşlü, cemil, behi, duası kabul edilen, keramet sahibi büyük bir Hak dostu idi.Ulema ,O’nun büyüklüğünde ittifak etmişti.Irak velilerinin pek çoğu ,O’na talebelik yapıp feyzyab olmuşlar, Ondan icazet almışlardır. O, Resulullah’ı çok müşahede ederdi. O’nun duası bereketiyle hasta iyileşir, amanın gözü açılır, fakir, zengin olur, ihtiyaç sahiplerinin müşkülleri hallolurdu. Haber verdiği olaylar aynı ile vuku bulurdu. Pek çok kerameti, menakıb kitaplarında nakledilmiştir. Mardini adlı müellif, babasından şu şekilde nakleder ki; Şeyh Musa Ezzuli’nin, Resulullah’a ru’yet ve müşahedesi çok idi. Bütün hal ve fiilleri , Resulullah’ın siyretine uygundu. O, “ve elenna lehül Hadid” ayet-i celilesinin hükmünce , eliyle demiri tutsa , demir , O’nun elinde, ker*** ustası elindeki çamur gibi yumuşak olurdu. Mardin’de çıkan şiddetli bir yangının söndürülmesi için, Halk, Ondan yardım istedi. O da,elindeki asasını ,yangının orta yerine atmaları için , halka verdi. Asayı yangına attıklarında yangın söndü. Yangının hiçbir şekilde tesir etmediği asayı alıp O’na götürdüler.O şöyle buyurdular ki: “Allahü Teala , benim elimin değdiği ve tuttuğu nesneyi yakmayacağını bana vaad etti.” Kucağında küçük bir çocukla dua talebi için huzuruna gelen bir hanımefendinin çocuğuna dua buyurdular. Çocuk altı aylık olduğu halde yürümeye başladı. Çocuğa ihlas suresini okuttu. Çocuk fasih bir lisanla ihlâs suresini sonuna kadar okudu. O çocuktan ömrü boyunca bu hal gitmedi.Şeyh Musa’nın huzurundaki fesahatinin ziyadesiz ve noksansız aynı ile okumaya, hayatı boyunca devam etti. Kabrine konulduğunda, kabir içinde namaz kılar gibi ayak üzere kıyam etti.Kabri genişledi. Bu hali gören Mardinliler, kendilerinden geçtiler. O ki Şeyh Abdülkadir geylani hz. leri mardine geldiğinde abdest zamanı geldiğinde etrafta su olmadığını söylenince eline asasını alarak yere vurmuş ve kırk çeşme yerde birden bire bitivermiştir bu çeşmeler hala mardin de şeyhan bölgesinde mevcuttur. O, Evliyalar sultanı, Gavsül Azam Hz. Abdülkadir Geylani’ye yakınlığı ile ma’ruftur. Hz. Abdülkadir Geylani, O’na çok iltifatta bulunur ve O’nun şanını i’zam ederdi. Bir defasında , Hz. Abdülkadir Geylani çevresindekilere hitaben, “Ey Bağdat ahalisi! Yakında sizin üzerinize öyle bir maarif güneşi doğar ki , bundan sonra bir daha O’nun misli zuhur etmez. O , Musa Ezzuli’dir” buyurdular ve Hacca gitmek üzere Bağdat’a gelen Şeyh Musa’nın iki günlük mesafeden karşılanması hususuna tam bir ihtimam gösterilmesini emr eylediler. Şeyh Musa Bağdat’a gelince , O’na çok ikram ve ihtiramda bulundular. Tikrit’li Şeyh Yahya şöyle haber vermiştir. “Biz babamla bazen Şeyh Musa’yı ziyaret için Tikritten Mardin’e , bazan da Hz. Abdülkadir Geylani’yi ziyaret için Bağdat’a gidiyorduk.Bir keresinde Şeyh Musa ile birlikte Bağdat’a geldik. Hz. Abdülkadir Geylani’nin meclisinde hazır bulunduk.Hz. Abdülkadir Geylani vaaz esnasında , “Bu ayağım bütün evliyanın boynu üzerindedir” dediğinde , Şeyh Musa boynunu eğip alçalttı.” Yine aynı zat haber vermiştir ki: “Şeyh Musa hacca gitmek için Bağdat’a gelmişti. Ben de babamla beraber O’nun yanında idim.O , Hz. Abdülkadir Geylani ile bir araya geldiğinde, Hz. Abdülkadir’e öyle bir tazim, edeb, tebcil ve ihtiram eyledi ki Hz. Abdülkadir’den başka hiç kimsenin yanında öyle bir hal içinde olduğunu görmedik.Yalnız kaldığımız zaman ,Babam bunun sebebini ,O’na sordu. O şöyle cevap verdi. “Abdülkadir zamanımızdaki nasın hayırlısıdır. Evliyanın sultanı ve ariflerin seyyididir. Meleklerin bile edeb ettiği o zata ,ben nasıl edeb etmeyeyim?” Şeyh Musa Ezzuli’nin, tasavvufun inceliklerine dair, manalarını ancak kamil velilerin anlayabileceği sözleri mevcuttur. Bu sözler , kaynak olarak kullandığımız eserlerde ifade edilmektedir. Ehlince oradan mütalaa edilmesi mümkün olan bu anlamı yüce ifadelerden örnek bir paragraf aşağıda verilmiştir. “Menazil ü meratib ü makamatın , tafsil-i meanisi vesairlerinin alasıdır. Ve tecmil ü tezyin-i sicillat ve muhadarat-ı makamatın şeair ve alaimidir. Ve bitarikıl keşf cemil-i külliyata nazaran , dekayık müttehide ve muttasıladır. Ve suver-i cüziyyata nazarla dahi mevzı u mevkı-i teşkilden munfasıldır.” Bu büyük insanın hayatını paylaşmak istedim kabri mardindedir her yıl milyonu aşkın insanlarca ziyaret edilir alemi islama büyük hizmeti olmuş veli insanlardan biridir şehid olmuş ve mardinin manevi koruyucusu hükmündedir evliyadan büyüklerin birbirlerine olan saygı ve sevgilerini bu yazıdan görebiliyoruz Şeyh Abdülkadir geylani hz. leri ile yaşamış oldukları çok güzel hatıraları ve beraberce geçirdikleri günler ve birbirlerine olan sevgi ve tevazuyu görebiliyoruz hz şeyh musa ezzuli nin çocukları ve onun torunları doğu illerinin bir çok yerlerine dağılmış ve bitlis siirt van muş gibi islam a hizmet etmiş evliyaullahın çoğunun şeyh musa ezzuli hz. lerinin soyundan geldiği görülmektedir.

1 yorum:

  1. Kardeş merhaba bana ulaşır mısın? erdemcurku@gmail.com bende sofu alinin torunuyum

    YanıtlaSil